Hatıralar, hatıralar, hatıralar…
Rastgele bir gazete geçti elime geçen gün, eskilerden taa 1976 senesinden. Tarih ise 9.Şubat. Diyor ki manşetinde “Çağlayangil, Irak’la 6 milyon ton petrol için anlaşma yaptık, dedi.Bağdat’tan dönen Dışişleri Bakanı, iktisadi ve teknolojik işbirliği anlaşmasının da yapıldığını bildirdi.”. Yine aynı gazetede başka bir haberde “ABD, üsler için anlaşmanın ana hatları belli oldu, dedi. Amerikalılar’a göre Newyork’ta yeni bir Türk-Amerikan ortak anlaşmasının imzalanması bile mümkün denildi.”. Ana sayfadan bir haber daha: “ Denktaş, Waldhemim’in çağrısında pazarlık konusu yoktur, Kıbrıs müzakerelerinde Rumlar büyük sorun çıkarmaktadır, dedi.”
Allah Allah dedim kendi kendime, yaşlanıyorum ama kafam da karışıyor mu ne? Bugünün gazetelerinde de hala, Kuzey Irak’la petrol anlaşmalarından, üslerle ilgili haberlerden, Rumlar’ın çıkardığı sorunlardan bahsedilmiyor mu? Değişen ne o zaman evlat, tarihten başka…
Bir gazete daha, o da eski 27.Şubat.1952 tarihli. İlk sayfada yazıyor: “İngiltere, Akdeniz Komutanlığını istiyor. Amerika ise komutanlığın kendisine verilmesini istiyor. Ortadoğu ülkeleri kımıldamaya ve karışmaya başladı.”
Hoppala, bugün de, yine o bölgede, ABD, İsrail ve İngiltere kargaşa çıkartıp stratejik komutanlıklar için mücadele yapılmıyor mu?
11.Haziran.1951, yine bir ana sayfa haberi: “Türkiye, Arap devletleri ile İsrail’i barıştıracak, bundan sonra kurulacak olan Orta Doğu bloğuna ABD geniş ölçüde yardımda bulunacak.”. Haberin devamında da şunlar yazıyor: “Arap Birliği Genel Sekreteri Azzam Paşa’nın Ankara’ya gelişi ile ilgili olarak Orta Doğu’da siyasi istikrarın temini için Türkiye’ye mühim bir vazife verildiği anlaşılmaktadır.”
E bugün de biz arabuluculuğa soyunmuyor muyuz? Ne değişti tarihten başka?
Demek ki geçmişi bilmek önemli. Önemli çünkü birilerinin bizi nasıl oyaladığını anlamak gerek. Kaldı ki üzerinde planları oldukları devletlere karşı bazı daha geniş imkana sahip devletlerin bu tarz cafcaflı oyalama taktiklerine başvurduğu bilinen bir gerçek. Bizim yapmamız gereken ise tarihimizi doğru bilip geleceğimizi de ona göre doğru olarak şekillendirmek.
İstiyor musunuz biraz daha hatıra? O halde masalın devamı bir sonraki yazıda…
Nerede kalmıştık, hatırlayayım önce.
Hah tamam, evdeki eski gazetelerin tozunu alıyordum; hatta üzerlerindeki tarihlerle oynayıp bugünün tarihini atıyordum, değil mi evlatlarım?
Sene 1961, günlerden 4.Ocak. Manşet:” Kürt devleti kurmak isteyenler yargılanıyor. 39’u tutuklu 49 sanığın duruşması başladı. Müstakil bir kürdistan kurmak ve ırk mülahazasıyla memleket bütünlüğünü parçalamak üzere teşebbüste bulunmaktan sanık 49 kişinin duruşması dün Ankara Askeri Mahkemesi’nde başlamıştır.”
Yorumsuz.
10.Ağustos.1979. Yine bir ana sayfa “ABD bugüne kadar sadece Türkiye’yi cezalandırdı. ABD, amerikan yapısı silahları, savuma amacı dışında defalarca kullanan İsrail’e yalnızca uyarıda bulunuyor. İsrail, ABD’den aldığı silahlarla masum Lübnan halkına saldırıda bulundu… İsrail’e bir şey demeyen ABD, bu konuda sadece Türkiye’yi cezalandırdı.”
Bugün ABD silahları, İsrail, PKK ve YPG diyorum daha da bir şey demiyorum.
8.Mart.1948. Haber şu şekilde: “Wallas’ın yeni marifeti. Wallas şöyle demiş: Türkiye artık bir bombadır. Bütün dünya ateşi oradan tutuşacaktır. ABD’de tehlikeli infilak noktasına parmak uzatmıştır. Rusya’nın Türkiye ile olan münasebetleri, gelecek harbin ilk kıvılcımını koparabilecektir.” yine aynı gazeteden devam; “Rusya, roket ve füze denemeleri ile İstanbul’u havaya uçuracak. ABD buna karşı Türkiye’ye füze yerleştirecek.”
Hala ABD ülkemize İran’a karşı kullanılacak füze yerleştirmeye uğraşmıyor mu? Füze kalkanı falan filan.
Yine söyleyeyim de kulağınıza küpe olsun gençler.
Yaşımla birlikte ülkede gördüklerim değişti belki ama dışarıdakilerin ne bize bakışı değişti ne de bizimle ilgili emelleri. Aman dikkat edin ve sahip çıkın vatana, millete, kültüre ve topluma…
Onlar eremesin muradına ama biz çıkalım kerevetine!